Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), geçtiğimiz günlerde değerli siyasetçi ve yazar Sırrı Süreyya Önder'i anmak üzere özel bir etkinlik düzenledi. 2015 yılında hayatını kaybeden Önder, halkın gönlünde önemli bir yer edinmişti. Anma etkinliği, sevgi ve saygı dolu birçok hatıra ile doluydu. Sırrı Süreyya Önder, özellikle insan hakları savunuculuğu ve sanata verdiği önemle tanınan bir figürdü. Mecazlardan ve sanatın gücünden bahseden konuşmalar, dinleyicileri derinden etkiledi. Anma programı, Önder'in yaşadığı dönemin sorunlarını da gündeme taşıyarak, Türkiye'nin siyasi geçmişine ışık tuttu.
Etkinlikte yapılan konuşmalar, Sırrı Süreyya Önder'in hayatını, mücadelelerini ve bıraktığı mirası yeniden değerlendirme fırsatı sundu. Önder, 2011 yılında İstanbul Milletvekili olarak TBMM'ye girdiğinde, toplumun farklı kesimlerine hitap eden bir cesaret örneği sergileyerek, eleştirel bir bakış açısı kazandırmıştı. Anma etkinliğinde, Önder’in ülke meselelerine olan duyarlılığı ve başta Kürt sorunu olmak üzere birçok toplumsal meseledeki çözüm önerileri vurgulandı. Konuşmacılar, Önder'in siyasi duruşunu, yaratıcılığını ve cesaretini hatırlatırken, onun sunduğu alternatif bakış açısının bugün bile ne kadar önemli olduğunu dile getirdiler. Katılımcılar, sıradan bir politikacının ötesine geçen Önder'in edebi kariyerinin de altını çizdi. Kendisinin kaleme aldığı eserlerdeki derinlik ile toplumsal sorunlara olan duyarlılığı, anma etkinliğinde tekrar belirtildi.
Etkinliğe katılan dostları ve beraber çalıştığı isimler, Sırrı Süreyya Önder ile ilgili anılarını paylaşarak, kişisel bir bağ kurdular. Onunla geçirdikleri zamanları, paylaştıkları idealleri ve mücadeleyi anlattılar. Bu anılar, dinleyicilere sadece Sırrı Süreyya Önder'in kişisel özelliklerini değil, düşündüğü ve hayatını adadığı değerleri de hatırlattı. Sanatı, bir araç olarak gören ve onun gücünden faydalanan Önder'in, birçok sanatçıyla birlikte gerçekleştirdiği projelerin önemi vurgulandı. Arkadaşları, Önder’in sanatın toplumu dönüştürmede oynadığı rolü unutmamak gerektiğini belirttiler. Sanatın sadece estetik bir nesne değil, aynı zamanda bir toplumsal değişim aracı olduğu görüşünü savunan Önder'in mirası, özellikle gençler için yönlendirici bir ilham kaynağı olmaya devam ediyor.
Meclis'teki anma töreni, Sırrı Süreyya Önder'in yaşamının sadece bir bölümünü kutlamakla kalmayıp, aynı zamanda onun düşünce ve edebiyatını da yaşatmaya yönelik bir çaba olarak öne çıktı. Anma programında yalnızca geçmişe dönülmekle kalınmadı; bugünkü Türkiye'nin sorunlarına dair Sırrı Süreyya Önder'in düşünceleri üzerinden yeni perspektifler geliştirilmesi gerektiği vurgulandı. Onun mirası ve hatıraları, geleceğimiz için bir yol haritası niteliğinde. Önder'in hayattayken temsil ettiği adalet ve eşitlik gibi değerler, katılımcılara aktarılan sözlerde tekrar hayat buldu.
Ayrıca, bu etkinlik sayesinde Sırrı Süreyya Önder ve onun gibi değerli insanların hatırlanmasının önemi bir kez daha vurgulanmış oldu. Yaşamı boyunca adalet ve özgürlük için mücadele etmiş olan Önder, toplumu dönüştürme çabası içindeki tüm bireylerin ilham alması gereken bir örnek. Anma etkinliği, bu tür siyaset ve düşünce insanlarının ideallerinin barbarca değil, bilgelikle, sevgiyle ve sanatsal bir yaklaşım ile zenginleştirilmesi gerektiğini hatırlattı. Türkiye'de benzer anmaların daha sık yapılması, toplumsal barış ve uzlaşmanın sağlanması adına önemli bir adım olabilir.
Özetle, TBMM'deki Sırrı Süreyya Önder anması, onun hayatının sadece geçmişte kaldığını değil, aynı zamanda zamanla evrildiğini de gösterdi. Anma etkinliği, onun sesi ve düşüncelerinin, gelecek nesiller tarafından da duyulması gerektiği yeniden anımsattı. Tüm bu düşüncelerle, Sırrı Süreyya Önder'in yaşamı ve mücadelesi, yarının daha aydınlık olması için bir rehber niteliği taşımaktadır. Anma etkinliği, halkın Önder'e olan sevgisini ve saygısını bir kez daha ortaya koyarken, onun izinde yürüme kararlılığını da simgeliyor.