Amerika Birleşik Devletleri'nde, bir otizmli gencin hayatını kaybetmesi, polisin aşırı güç kullanımı ve toplumsal sağlık sorunları konularındaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. 22 yaşındaki bu genç, rutin bir polis müdahalesi sırasında vurularak ağır yaralanmış ve hastaneye kaldırılmasına rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetmiştir. Olay, yükselen polisiye şiddet ve zihinsel sağlık sorunları ile ilgili kamuoyunun dikkatini çekmesi açısından önemli bir vaka olarak öne çıkmaktadır.
Olay, geçtiğimiz günlerde ABD'nin bir eyaletinde meydana geldi. Genç, sıkıntılı bir durumda evinin yakınlarında yürüyüş yapıyordu. Etrafındaki vatandaşlar, onun olağan davranışlarından endişe duymaya başlayınca, durumu 911 acil servisine bildirdiler. Polis olay yerine geldiğinde, gencin aniden kriz geçirdiği ve stresli bir durum yaşadığı bildirildi. Polis, gencin davranışlarının kendilerine tehdit oluşturduğunu düşündü ve sonuç olarak genç, başından vurularak ağır yaralandı.
Olayın detayları hâlâ netlik kazanmadı ve bu durum kamuoyunda pek çok soru işareti bıraktı. Aile üyeleri, polisin olayın nasıl geliştiği hakkında daha fazla bilgi talep ediyor. Gencin otizmli olması ve bu tür durumlarda nasıl bir yaklaşım sergilenmesi gerektiği, yetkililerin de açıklık getirmesi gereken bir konudur. Otizmli bireylerin kriz anlarında ihtiyaç duyduğu özel yaklaşımlar, bu trajik olaydaki polis eylemiyle çelişiyor gibi görünmektedir.
Olay, sosyal medya platformlarında geniş yankı buldu. İnsanlar, gencin trajik ölümü karşısında derin bir üzüntü yaşarken, benzer durumların bir daha yaşanmaması için seslerini yükselttiler. “Zihinsel sağlık konusunda daha fazla eğitim almalı ve bu tür durumlarla başa çıkmak için alternatif stratejiler geliştirilmelidir” gibi yorumlar, toplumsal farkındalık çağrısında bulunan insanlardan geldi. Ayrıca, otizmli bireylere karşı daha duyarlı bir yaklaşım sergilemek için yasa yapıcılara da baskı yapıldığı bildirilmektedir.
Gencin ölümü, insanları düşündüren bir başka boyutu da ortaya çıkardı: Polisiye şiddet ve zihinsel sağlık, ABD'de her geçen gün daha büyük bir sorun haline gelmektedir. Ülke genelinde polisin, özellikle zihinsel sağlık sorunları olan bireylerle nasıl başa çıkması gerektiği konusunda derin bir reform ihtiyacı olduğu belirtiliyor. Bu tür olayların önüne geçebilmek için hem polis eğitim programlarının yeniden gözden geçirilmesi, hem de zihin hastalıkları ile ilgili farkındalığı artıracak kampanyaların yürütülmesi önem taşıyor.
Son olarak, birçok insan ve sivil toplum kuruluşu, bu tür trajik olayların tekrar etmemesi için gerekli adımların acilen atılması gerektiğini dile getirmektedir. Aile, mahalleli ve sosyal aktivistler, kaybettikleri gencin anısına bir hafıza oluşturmak için etkinlikler düzenleyeceklerini belirtmişlerdir. Bu çabaların yanı sıra, yasaların daha otizmli bireyleri koruyacak şekilde geliştirilmesi, kamuoyunda reform çağrılarını daha da güçlendiriyor.
Bu olayın yanı sıra, dünya genelinde de zihinsel sağlık ve polis müdahale yöntemleri üzerine önemli bir tartışmanın başlaması umulmaktadır. Gencin hayatına mal olan bu trajik kayıp, sadece ailesini değil, aynı zamanda toplumun birçok kesimini derinden etkilemiştir. İnsanların, benzeri olayların tekrar yaşanmaması için birlikte hareket etmesi gerektiği anlaşılmıştır.