Çelik sektörü, pandemi sonrası toparlanma sürecinde 2025 yılına yönelik pozitif beklentiler taşıyor. Sektör temsilcileri, küresel ekonomik büyüme ve altyapı yatırımlarındaki artışın çelik talebini yeniden canlandıracağını öngörüyor. Türkiye’nin çelik üretiminde güçlü bir oyuncu olma hedefi, bu süreçte daha da önem kazanıyor.
Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Başkanı tarafından yapılan açıklamada, 2025’in sektörde toparlanma ve büyüme yılı olacağına dikkat çekildi. “Pandemi ve küresel ekonomik dalgalanmalar nedeniyle zorlu bir dönemden geçtik. Ancak 2025 yılı, çelik sektörü için bir dönüşüm ve büyüme yılı olacak. Yeni pazarlara erişim, sürdürülebilir üretim ve dijitalleşme adımlarımızı hızlandıracağız,” dedi.
Sektörün 2025 için umutlu olmasının önemli nedenlerinden biri, küresel çapta artması beklenen inşaat, otomotiv ve enerji yatırımları. Çelik, bu sektörlerin temel girdisi olarak kritik bir öneme sahip. Özellikle yeşil enerji projelerinde kullanılan çelik ürünlerine yönelik talebin artacağı tahmin ediliyor. Türkiye, bu alanda sürdürülebilir çelik üretim süreçleri geliştirerek uluslararası rekabette avantaj sağlamayı hedefliyor.
Ayrıca, sektördeki dijitalleşme ve teknoloji yatırımları da büyüme beklentilerini destekleyen unsurlar arasında. Akıllı fabrikalar ve enerji verimliliği sağlayan üretim süreçleri, hem maliyetleri düşürecek hem de çevresel etkileri minimize edecek.
2025’e yönelik hedeflerin gerçekleşmesi, sektördeki iş birlikleri ve devlet desteklerinin devamına bağlı. Uzmanlar, sektördeki yenilikçi adımların ve global pazarlara erişim stratejilerinin, Türkiye’nin çelik ihracatını artırabileceğini ve ekonomiye önemli katkılar sağlayacağını belirtiyor. Çelik sektörü, bu hedeflerle 2025’e umutla bakıyor.